- istemeyen
- adj. undesirous
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
gürültü istemeyen kazancı dükkânına girmez — kafasını dinlemek isteyen kimse, gürültülü patırtılı işlerde görev almaz anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağır — sf. 1) Tartıda çok çeken, hafif karşıtı Kurşun ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır. 2) Çapı, boyutları büyük Ağır top. Ağır tank. 3) mec. Değeri çok olan, gösterişli Ağır kıyafeti ile muhite uymayan Canan ın yanında, ne kadar rahat ve sadeydi … Çağatay Osmanlı Sözlük
canı tatlı — sf. Sıkıntıya ve acıya katlanmak istemeyen (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
geri kafalı — sf. Yenilikleri istemeyen, eskiye bağlı (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
gönlü tok — sf. Zorunlu ihtiyaçları karşılandığında bununla yetinen, fazla mal ve para istemeyen (kimse), müstağni … Çağatay Osmanlı Sözlük
gürültü — is. 1) Aralarında uyum bulunmayan düzensiz seslerin bütünü, patırtı, şamata Gemi baş döndüren bir gürültüyle indi sulara. Ç. Altan 2) mec. Birçok kişinin karıştığı kavga, karışıklık veya tartışma İşçiler arasındaki gürültü. Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hünersiz — sf. 1) Hüneri olmayan (kimse) 2) Hünerle yapılmayan, hüner istemeyen … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaçıngan — sf. Geri duran, girişken olmayan, insan içine girmek istemeyen, insanlardan kaçan, çekingen … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaçınık — sf., ğı Köşesine çekilmiş, insan içine çıkmak istemeyen (kimse) … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaçkın — is. 1) Bir yerden veya bir işten kaçmış kimse Doktor kaçkını nice manyaklar içinde, narsist kompleksine müptela olanlar sandığınızdan çoktur. H. Taner 2) İnsanlardan uzak duran, insan içine çıkmak istemeyen kimse Birleşik Sözler dayak kaçkını… … Çağatay Osmanlı Sözlük
karabaş — is. 1) Rahip, keşiş 2) Bir hücreli özel bir asalağın, hindinin karaciğerine yerleşerek yaptığı, büyük ölçüde ölümlere yol açan kümes hastalığı 3) mec. Evlenmemiş, evlenmek istemeyen erkek 4) bit. b. Ballıbabagillerden, çiçekleri mavi veya menekşe … Çağatay Osmanlı Sözlük